20 Nisan 2012 Cuma

murat darga kose yazilari

MURAT DARGA KÖŞE YAZILARI.
Murat DARGA'nın baba tarafı aslen Kara Kalpak Türk'lerinden olup,Özbekistan Hiva Hanlığında Darga iken göç ederek Azerbaycan Dağıstan Şeki'ye yerleşmiş sonrada İstanbul'a gelmişlerdir.Mabeynci başı mehmet emin beyin torunlarından olan murat darga'nın büyük dedesi Mehmet Emin Bey II.Abdülhamid Han'ın Baş Mabeyn'ciliğini yapmıştır.Murat darganın anne tarafı, anneannesi Kırım tatar Türklerinden annesinin baba tarafı ise tebriz Türklerindendir. Murat Darga'nın dedesi Doktor A.Sait Darga ise,Büyük önder Atatürk'ün doktorlarından Akil Muhtar'ın Asistanlığında bulunmuş,akil muhtar ile beraber yürüttükleri ilmi araştırmaların sonuçlarını bir kitap halinde yayınlamışlardır. Ayrıca doktor ahmet sait darga Alman Bayer İlaç fabrikalarında uzman olarak çeşitli görevler almıştır.Kadıköy, Dr.A.Sait Darga İlköğretim Okulu acıbadem de murat darga'nın dedesi ahmet sait darga'nın adına Milli eğitim Bakanlığına sanatçı murat darga'nın ailesi tarafından bağışlanmıştır.Ayrıca eski Acıbadem Karakolu ve eski Acıbadem Emniyet Amirliği'nin arazisi de Darga ailesi tarafından emniyet teşkilatına bağışlanmıştır. Murat Darga'nın babası Mehmet Darga,Robert Kolej'de Yüksek Makina Mühendisliği okuduysa da elindeki serveti harcamış maalesef çocuklarının istikbalini düşünmemiş bir kişi olarak yaşamış ve geriye acı dolu günlerin hatıralarını miras bırakarak ölmüştür. Murat DARGA 1960 yılının nisan ayında İstanbul'un Üsküdar ilçesi acıbadem de doğdu.İmkansızlıklar nedeniyle orta okuldan sonra eğitimine devam edemeyen kadıköylü ressam şair murat darga genç yaşta annesini kaybetti.Karanlık talihinin zor şartları içerisinde hayat mücadelesine başladı.İlk şiir ve deneme yazıları Hergün Gazetesinde 1979 yılında yayınlandı,daha sonra Orta doğu Gazetesi ile çeşitli dergilerde yazı,söyleşi ve resim çizimleri yer aldı.Türkçü şiirler yazmaya ağırlık verdi.Türkçü şairler arasında yer alan murat darga'nın kişisel çabalarıyla edebiyat dünyasına kazandırdığı ilk şiir kitabı Kahraman Irkıma 1998 yılında basıldı. Acıbademli ünlü kişiler denince akla gelen sanatçı murat darga ayrıca ressamdır ve yağlıboya resimlerinde Türk'lüğe olan sevdasını yansıtmaktadır.Karabağ savaşıyla ilgili afişlerde yapmış olan murat darga'nın Boraltan Köprüsü adlı güftesi sayın Esat KABAKLI beyefendi tarafından bestelenmiştir.

17 Nisan 2012 Salı

kose yazilari iran hakkinda

KÖŞE YAZILARI İRAN HAKKINDA
İran denen yerde her gün caddelerde dar ağaçları kuruluyor ve resimde gördüğünüz gibi ölüme bile korkusuz gülerek giden Türk soylu yiğitler idam ediliyor.
Türk düşmanı ahmedi nejad denilen zalime abd ve israil hakkında atıp tuttuğu için alkış tutanlar bu fotoğrafa bakın da utanın.
Kimlere alkış tutuyorsunuz?Kırk milyonu aşkın nüfusa sahip Türk'e kan kusturan despotlara.
Güney Azerbaycan topraklarına el koymuş,burnumuzun dibinde nükleer silah üretmekle meşgul ve bu silahı gerektiğinde bize karşı kullanacaklarını söylemekten çekinmeyen Türk milletine düşman fars diktatörlüğüne.
Tahriklere kapılmayın,birilerinin oyununa gelmeyin.İşte asıl oyun bu.Bu sözü söyleyenler asıl oyuna gelen gafiller.
Bizi böyle oyuna getiriyorlar biz sustukça zalimler kardeşlerimizi kandaşlarımızı katle devam ediyor.
Bu katliama karşı tepki göstermek amerikanın oyununa gelmekmiş ne yapacağız orada olanları görmezden geleceğiz,hiç bir şey olmamış gibi futbol maçlarını seyredeceğiz penbe dizileri izleyeceğiz çekirdek çitleyeceğiz arada bir de kahrolsun abd kahrolsun israil diye bağırıp duracağız.Düşman her gün atom silahını gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaşıyor.İnsanlığın başına bela bu dikta rejimi öncelikli olarak Türkiye'nin en büyük düşmanlarının arasında başta gelmekte.Türk düşmanlığıyla öyle dolular ki bir gazetelerinde Türkleri hamam böceği olarak karikatürize etmiş ve Türklerin hamam böcekleri gibi çoğalmasından bahis eden bir yazıyı hiç utanmadan ve de çekinmeden yayınlamışlardı.
Kahrolsun iran demek olur mu iran dost ülke iyi bir komşu ona ses yok varsın Türkleri vinçlerin kancalarında ipe çeksin onbinlerce Türkü zindanlarda işkence altında inim inim inletsin.Bu katliamı görüp duyup susanların insanlığından şüphe duyarım.Susanlar zaten Türk olamazlar.Bu iyi komşu arada bir de efelenip nükleer silah üretimin gerçekleştirdiği zaman ilk hedef olarak ülkemizi seçebileceklerini söyleyerek bizi tehdit etsin.Füze kalkanına hayır diye istemezük diye bağırıyorlar yahu fars  diktatörlüğü bizi tehdit ediyor illede üzerimize füze mi atmalarını bekleyeceğiz.Nerede milli füze kalkanın senin?Var mı öyle bizi koruyacak kendimize ait bir sistem?Yok  e o zaman ölelim mi ne yapalım.Cevabı şimdiden duyar gibiyim İranla iyi geçinelim.Lafa bak orada Türkleri katleden bu canavar rejimle iyi geçinmek mi?Bu nasıl bir Türklük anlayışı anlamak mümkün değil.
Türkün Türkten başka dostu yoktur ne doğru bir söz.
Ve de düşmanımın düşmanı dostumdur bence bu da doğru bir söz.
Yılanın başı küçükken ezilmelidir.Büyüyüp palazlanmasına yani nükleer silaha sahip olmasına göz yummak Türk milletine en büyük ihanettir.
Köşe yazarı Murat Darga.

12 Nisan 2012 Perşembe

kose yazilari suriye

KÖŞE YAZILARI SURİYEKÖŞE YAZILARI :SURİYE: suriye hakkında


Yazmadan duramıyor insan şu suriye hakkında.Bana soracak olursanız ne ne şam'ın şekeri ne arabın yüzü derim.
Benim şimdilik suriye ile bir alıp veremediğim yok fakat yazılanlara çizilenlere bakınca insan şaşırıyor doğrusu.
Yahu şu suriye nede severmiş bizi ne iyi komşumuzmuşşsun sen meyer suriye.Osmanlı Devletinin kurucusu Osman beyin dedesi Süleyman şahın kabri suriyede ve 1921 tarihli antlaşmaya göre Türk toprağı sayılıyor.Suriyeli dostlarımız ne yapalım diye düşündüler hemen oraya bir baraj inşa etmeye başladılar alın türbenizi Türkiye'ye götürün dediler tabii hazmedemiyorlardı ülkelerinin içinde Türk toprağı sayılan türbenin ve o Türbeyi koruyan Türk askerlerinin varlığını Türbe söküldü başka bir yere yeniden inşa edildi ne yaptı suriyeli kardeşlerimiz ne yapacaklar oraya da bir baraj yapıverdiler türbeyi alın götürün diye şimdi türbe suların üzerinde bir adacıkta işte dost ülke işte kardeş ülke.
Unuttuk mu,yoksa unutturulmak mı isteniyor daha düne kadar terörist başı öcalan suriyenin başkenti şam'da bir eli yağda,bir eli balda,lüks villasında bu iyi komşumuz ,dost ülke,kardeş ülke suriye'nin koruması altında yaşamıyor muydu?
Atatürk barajı inşa edildiğinde bu suriye değilmiydi su meselesi yüzünden adeta bizi savaşla tehdit eden ve bu suriye değilmidir yıllarca okullarındaki ders kitaplarındaki haritalarda Hatay'ı kendi sınırları içinde gösteren haritalarla çocuklarına eğitim veren.Ve suriyede yaşayan iki milyonu aşkın Türk nüfusuna her türlü sindirme politikasını uygulayan
esad rejimi değilde kimdir?
Elliyi geçtim fakat çok da yaşlı sayılmam hani bunadım mı diye düşünüyorum bu suriye bize dost kardeş bir ülke de  ben başka bir ülkeyle falan karıştırıyorum diye.
Arabın araba yaptığı zulüm dillendiriliyor da iş arabın Türk'e yaptığı zulme gelince ses çıkaran da yok tıpkı saddam denen azılı Türk düşmanı  diktatörün Türkmen kardeşlerimize yaptıkları gibi bu günde İran denen yerde arap değilde fars diktatör ahmedi necad denen zalim ve onun zulüm kadrosu 40 milyonu aşkın nüfusa sahip Güney Azerbaycan Türklerine her gün her türlü baskı işkence  ve katliamı uygulamakta.Suriye'ye atılacak Türk tokadı aynı zamanda ahmedi necad denen zaliminde suratında patlayacaktır.
Murat DARGA
suriye Türkmenleri meselesi de ayrı bir köşe yazımda
Faydalı link
SURİYE
SURİYE TÜRKLERİ
suriyede Türk askerleri resim wikipedi
köşe yazıları suriye devam edecek

3 Nisan 2012 Salı

kose yazilari guney azerbaycan hakkinda

KÖŞE YAZILARI GÜNEY AZERBAYCAN HAKKINDA


İşin gerçeği uzaktan konuşmak kolay.
Fakat ne yapabilir insan ?
Güney Azerbaycan'da öz kardeşlerimize yapılan zulmü görmezden mi geleceğiz ?
Gözlerimizi kapayıp kulaklarımız mı tıkayacağız ?
Umarsız gülüp eylenip günümüzü gün etmektense iran işgali altında can çekişen
mazlumlar için göz yaşı dökelim.
Orada değilsek uzaktaysak,kurşun atamıyorsak kahpe düşmana,
laf atalım hiç değilse.
Becerebildiğimizce kurşun gibi ağır olsun sözümüz.Ben öyle yapıyorum.
Benim yüreğim ta Sibirya'dan,Doğu Türkistan'dan,Güney Azerbaycan'dan sürgündür.
Türk yaratılmanın gururunu taşıyan bu yürek Türk'ün derdini de acısını da taşıyacak.
Büyük Irkın çilesi de büyük olurmuş biliyorum.
Sesimi kimseler duymasa da her şeyi gören işiten Yüce Tanrı elbet yanan yüreklerimizden
haberdardır.
En büyük makam O değil mi?
fars zalimlerini O'na şikayet ediyorum.
Murat Darga

kose yazilari umut kuyrugu

KÖŞE YAZILARI UMUT KUYRUĞU
Herkes kuyruklarda çok şükür yağ kuyruğu benzin kuyruğu değil.Umut kuyruğu loto devir etmiş şu kadar para verecekmiş.Ne de uzun kuyruklar,bir acele,bir telaş insan şaşırıyor.Ey ahali şurada bir yoksul var açlıktan ölüyor deseniz kimse dönüp bakmaz bile bir an önce loto kuponları yatmalı.Loto sonuçlarını rüyasında gördüğünü söyleyenler,loto rüyasına yatanlar,özel loto duası okuyanlar birer değil üçer,beşer,onar,yirmişer kupon yatıranlar hepsi kuyruğa girmiş.Gönül bu insanları Türk silahlı kuvvetlerini güçlendirme vakfına veya şehit ve gazilerimize yardım etmek için kuyruğa girmiş görmek ister.
Murat DARGA

kose yazilari beni anlatan siir

KÖŞE YAZILARI BENİ ANLATAN ŞİİR


Şiir yazarım ben.
Çekip çıkarır şiirim,
Gömülü acıları yüreklerden,
Taşır gerçeğin orta yerine.
Ölümün,
Karanlık ve korkunç
Dehlizlerinde dolaşır,
Mısralarım uğramamıştır
Şehrin ışıltılı caddelerine.
Benim şiirim,
Rakı kokmaz,
Bodrum akşamlarından
Dem vurmaz.
Gecelik aşklardan şehvetli
Hayaller de kurmaz.
Sevgilinin pembe dudağı
Değil,
Benim şiirim
Ölü ağızların dilidir.
Unutulmasın diye
Vatan olduğu,
Kurumuş kan kalemimden,
Şıpır,şıpır damlar
Hoplayıp zıpladığınız
Toprağın üzerine.
Sevilmez elbet,
Sevilmez benim gibi adamlar.
Kim sever şairin böylesini?
Oysa;
Cömerttir tarih baba
Kapısını çalana
Mazinin sandığından
Verir ha verir,
Binlerce kahraman
Dolu,hazinesini.
Murat DARGA

kose yazilari kadinlar hakkinda

KÖŞE YAZILARI KADINLAR HAKKINDA

Türk tarihinin derinlerine inilirse görülecektir ki çoğu alanda kadın üstün tutulmuştur.Kadınların ikinci plana itildiği fikir hareketleri hep güdük kalmıştır.Kadına değer vermeyenler annelerinin de bir kadın olduğunu hatırlasınlar,gerçi kadınlara değer vermeyen kuş beyinliler kendi analarına da değer vermezler.Bu tür kuş beyinliler Türklüğe zarar veren haşerelere benzer ilerlemeyi durdurup yapılanları kıyısından köşesinden törpüler küçültürler. Maalesef bu tür kişiler her yerde hatta ailelerimizin içinde dahi karşımıza çıkmaktadır. Kadınlarımızın bu tür kuş beyinlilerden bir şey beklemeden kendi başlarına çalışmaya yetecek güç ve kabiliyetlerini ortaya koyacaklarına inanmaktayım.
Murat DARGA